Temmuz 22, 2014
William Faulkner'in "Döşeğimde Ölürken"i...
Kelimelerin bir şeye yaramadığını anladığım zamandı; kelimelerin söylemek istediklerine bile uymadıklarını...
Yaşantılarımız nasıl da esinti-siz'e, ses-siz'e dolanıp, karışıp gidiyor, yorgun hareketlerimiz yorgun yorgun eski özetleri yeniden anlatıyor; geçmiş zorunlulukların yankıları tel-siz'ler üstünde el-siz: günbatımında kızgın davranışlar takınıyoruz, yapma bebeklerin ölü hareketleri. Cash bacağını kırdı, şimdi de talaş akıp gidiyor. Ölüme değin kanıyor Cash kanıyor...
Temmuz 21, 2014
Dostoyevski'nin "Yer Altından Notları"...
Değerli okuyucularım. And içerim ki her şeyi tam anlamıyla anlamak bir hastalıktır. İnsanın günlük yaşamı için çok daha yalın bir anlama gücünün, şu kadersiz on dokuzuncu yüzyıl aydınının payına düşen anlayış gücünün yarısı, hatta dörtte biri bile yeterlidir. Hele bu insanlar yeryüzünün en duyarsız, en fırsatçı kentlerinden biri olan Petersburg’ta oturmak gibi bir felakete de uğramışlarsa daha azı bile yeter. (s.13)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)