İnsanların çoğunun muhakeme gücü körleşmiştir. Kendilerine
doğrudan dokunmayan, sivri ucu ısrarla sert bir şekilde duyularına kadar nüfuz
etmeyen şey onları neredeyse hiç harekete geçirmez; ancak gözlerinin önünde
cereyan eden, duygularına dokunacak en ufak şey bile içlerinde ölçüsüz bir
tutkuyu ateşler. İşte o zaman duyarsızlıklarının yerini gereksiz ve aşırı öfke
alır. (s:15)